{ "title": "Dış Gebelik Tedavisi", "image": "https://www.disgebelik.gen.tr/images/dis-gebelik-tedavisi.jpg", "date": "20.01.2024 16:10:33", "author": "Özalp", "article": [ { "article": "
Tedavide izlenecek yol hastalığın tanı anındaki durumu ile ilgilidir. Eğer tüp hasar görmeden ve iç kanama meydana gelmeden tanı konulmuşsa ve erken dönemde ise hasta ameliyat edilmeden ilaç tedavisi denenebilir.

Son yıllarda kullanılmaya başlanan ilaç tedavileri (Methotrexate, Quinacrine) ile hastaya verilen ilaçlar tüpe yerleşmiş gebelik ürününün kanamaya yol açmadan sonlanmasını sağlamaktadır.

İlaç tedavisinde hastalar her an gelişebilecek iç kanama açısından sıkı bir takibe alınır. Seri olarak kan tahlilleri ile ß-hCG (Beta HCG) ölçümleri yapılır. Takipte ß-hCG testi düşüşü beklendiği şekilde gerçekleşmezse ikinci kür methotrexate veya cerrahi tedavi (Ameliyat) düşünülebilir.

İlaç tedavisi dışında, son yıllarda vajinal yoldan dış gebelik materyalinin aspirasyonu veya gebelik kesesine toksik madde enjeksiyonu ile de tedavi mümkün olabilmektedir.

Son çalışmalarda; sonraki gebelik açısından tedavi metotlarının birbirine üstünlüğü olmadığı da bildirilmektedir.

Hastada iç kanama başlamışsa durum acildir ve ilk önce kanama şoku ile mücadele edilir. Hastaya damar yolu ile sıvı tedavisi ve kan verilerek, acil olarak ameliyata alınır. Ameliyat açık karın ameliyatı olabileceği gibi laparoskopik olarak da yapılabilir. Operasyonda gebelik materyali tüpten alınır, kanamalar durdurulur. Bazen tüpün tümden alınması gerekebilir.

Laparoskopik cerrahi teknikle ise mikrocerrahi prensipleri uygulanarak tüpteki hasar giderilmeye çalışılır. Hiç doğurmamışlarda ve acil ameliyat gerekmeyenlerde \"laparoskopik yaklaşım\" tercih edilir.
Erken tanı konmuş hastalarda tedavi sonuçlarının daha yüz güldürücü olması nedeni ile her zaman için gebeliğin erken döneminde doktora başvurarak gebeliğin rahim içinde olup olmadığının tespit edilmesi önemlidir." } ] }